Temelelektronik.info

Bilgiler > Stephen Hawking - Zamanın Daha Kısa Tarihi'nden alıntılar



Stephen Hawking - Zamanın Daha Kısa Tarihi'nden alıntılar

* Güneşimizin dışında bize en yakın yıldız olan Proksima Erboğa (Alpha Centauri C olarak da biliniyor) gezegenimizden dört ışık yılı uzaklıkta.

* Yaklaşık MÖ 340'larda Yunanlı filozof Aristoteles Gökyüzü Üzerine adlı bir kitap yazdı. Bu kitabında Aristoteles, Dünya'nın düz değil, yuvarlak olduğuna dair inandırıcı savlar ileri sürdü.

* Aristoteles tutulmalara, Güneş ile Ay'ın arasına giren Dünya'nın neden olduğunu anlamıştı. Bu olduğunda Dünya'nın gölgesi Ay'ın üzerine düşüyor ve tutulmaya neden oluyordu. Aristoteles Dünya'nın gölgesinin daima yuvarlak olduğunu fark etmişti. Bu ancak Dünya küre biçimindeyse mümkündü, yassı bir disk biçimindeyse mümkün değildi. Eğer Dünya yassı bir disk olsaydı Dünya'nın gölgesinin yuvarlak olabilmesi için , tutulma sırasında Güneş'in bu diskin merkezinin altında olması gerekirdi. Tam altında olmadığında ise gölge, bir elips biçiminde (elips uzatılmış bir dairedir) olabilirdi ancak.

* Aristoteles Dünya'nın hareketsiz olduğunu, Güneş'in, Ay’ın ve gezegenlerin Dünya'nın etrafında, dairesel bir yörüngede döndüklerini düşünüyordu.

* Ptolemaios'un modelinde evrenin merkezindeki Dünya, bilinen bütün gök cisimlerini taşıyan sekiz küreyle kuşatılmıştır. Bu model, sabit yıldızlar küresinin dışında cennet ve cehenneme fazlasıyla yer bıraktığı için kutsal metinlerle uyumlu bir evren görüşü olarak Hıristiyan Kilisesi tarafından da benimsendi.

* Bir başka model 1514 yılında, PolonyalI bir papaz olan Kopemik tarafından öne sürüldü. (Başlangıçta, belki de Kilisesi tarafından sapkınlıkla suçlanmaktan korktuğu için Kopernik modelini isimsiz olarak yayımladı.) Kopernik'in devrimci düşüncesine göre göksel cisimlerin tümünün Dünya'nın etrafında dönmesi gerekmiyordu. Aslında o, Güneş'in Güneş sisteminin merkezinde sabit durduğunu, Dünya'nın ve diğer gezegenlerin dairesel yörüngelerinde Güneş'in etrafında döndüğünü düşünüyordu. Ptolemaios'un modeli gibi, Kopernik'in modeli de başarılıydı; ama gözlemi aynı ölçüde mükemmel değildi.

* 1609 yılında Galileo, icadı çok yeni olan teleskopla gece gökyüzünü gözlemlemeye başladı. Jüpiter gezegenine baktığında, çevresinde dönen birkaç küçük uyduyu ya da aylan gördü. Bu da, Aristoteles'in ve Ptolemaios'un düşündüğü gibi olmadığını, her şeyin doğrudan Dünya'nın çevresinde dönmediğini gösteriyordu. Bu sırada Kepler, gezegenlerin izlediği yörüngenin daire değil elips biçiminde olduğunu öne sürerek Kopernik'in kuramını geliştiriyordu. Bu değişiklikle birlikte kuramın hesaplamaları gözlemlerle uyuşmaya başladı. Bütün bunlar, Ptolemaios'un modeline ölümcül darbeler indirdi.

* her elektrik akımı ve yükü, çevrelendiği uzayda bir alan yaratıyor ve bu alan, o uzaydaki her elektrik akımına ve yüküne bir kuvvet uyguluyordu. Maxwell, elektrik ve manyetik kuvvetleri tek alanın taşıdığını buldu; yani elektrik ve manyetik aynı kuvvetin ayrılmaz parçalarıydı. Buna elektromanyetik kuvvet adını verdi ve bu kuvveti taşıyan alana da elektromanyetik alan dedi.

* Elektrik ve manyetik kuvvetler eski dönemlerden beri biliniyor olsa da, elektrik yüklü iki cisim arasındaki gücü yöneten nicel yasalar ancak XVIII. yüzyılda, İngiliz kimyacı Henry Cavendish ve Fransız fizikçi Charles Augustin de Coulomb tarafından saptandı.

* dalga santimetrenin kırk ve seksen milyonda bir uzunluğunda olduğunda, ışık olarak çıplak gözle görülebilir. (Bir dalga birbirini izleyen tepe ve çukurlardan oluşur.) Dalga uzunluğu görünen ışıktan daha kısa olan dalgalar morötesi ışınlar, röntgen ve gama ışınları olarak bilinir. Daha uzun dalga boylarına radyo dalgaları (bir metre ya da daha uzun), mikrodalga (yaklaşık bir santimetre) veya kızılötesi ışınlar (bir santimetrenin on binde birinden daha kısa olan ama görme eriminin ötesinde kalan lar) diyoruz.

* Bunun nedenini anlamak için yine trende pingpong oynadığınızı düşünün. Topu trenin ilerisine doğru saatte on mil hızla attığınızda, trenin dışında duran bir gözlemci topun hızını saatte yüz mil olarak algılayacaktır; bunun on millik bölümü topun trene göre hareketi,

* 1905 yılında ünlü bir gazetede, İsviçre Patent Bürosu'nda adı henüz duyulmamış bir memur olarak çalışan Albert Einstein'ın, mutlak zaman kavramından vazgeçilmesi koşuluyla esir kuramının tümüyle gereksiz olduğunu gösteren bir makalesi yayımlandı. Birkaç hafta sonra Henri Poincare benzer bir tezi savundu. Bu soruna tamamen matematiksel açıdan yaklaşan, ölünceye kadar da Einstein'ın kuramla ilgili yorumlarını kabul etmeyen Poincare'den çok Einstein'ın savları, fiziğe daha yakındı.

* uzay-zaman denilen nesneyi oluşturmak üzere bu ikisinin birleştiğini kabul etmek zorundayız.

* Ancak enerji ve kütlenin denkliğine göre, kinetik enerji nesnenin kütlesini artırır; yani nesne ne kadar hızlı hareket ediyorsa, ivmesini artırmak da o kadar zorlaşır.

* Yalnızca ışık ya da kendine ait kütlesi olmayan dalgalar ışık hızında hareket edebilir.

* Kopernik'in kuramı hakkında İtalyanca yazdı (genelde kullanılan akademik dil Latince yazmadı) ve çok geçmeden görüşleri üniversite dışındaki çevrelerde yaygın olarak benimsendi. Bu duruma kızan Aristotelesçi profesörler, Katolik Kilisesi'ni Kopernik'in düşüncelerini yasaklamaya mek üzere, Galileo'ya karşı birleştiler.

* 1616 yılında Kopernik'in düşüncelerini "yanlış ve günah" ilan ederek, Galileo'ya bu düşünceleri asla "savunmamayı veya desteklememeyi" emretti. Galileo bu emre boyun eğdi.

* Sansürcülerin resmi onayından geçmiş olmasma rağmen, papa Galileo'nun 1616 buyruğuna karşı geldiğini savundu. Engizis-yon'un önüne çıkardan Galileo, ömür boyıı ev hapsine ve Kopemik'in düşüncelerini halkın önünde reddetmeye mahkûm Galileo ikinci kez boyun eğdi. Galileo imanlı bir Katolik olarak kaldı, ama bilimin bağımsızlığına olan inancı kırılmadı. 1642'deki ölümünden dört yıl önce, hâlâ ev hapsindeyken, ikinci büyük kitabının elyazmaları kaçırılarak, Hollandalı bir yayıncıya götürüldü. İşte bu, Discorsi e dimostrazioni mathema-tice intomo a due nuove scienze attenenti alla meccanica isimli kitap, Kopernik'i desteklemenin ötesinde çağdaş bilimin başlangıcı oldu.

Stephen Hawking - Zamanın Daha Kısa Tarihi


sonraki bilgi:      Abdülaziz Dönemi Saray harcamaları

önceki bilgi:       Bozkurt'tan Alıntılar

 
 

Bu sayfaya 13  defa bakıldı


Bu internet sitesi kar amacı gütmemektedir. Bu içeriğin siteden kaldırılmasını istiyorsanız alttaki butonu kullanarak içeriğin kaldırılması için istekte bulunabilirsiniz.