Temelelektronik.info

Bilgiler > Osmanlinin son dönemindeki Reji idareleri



Osmanlinin son dönemindeki Reji idareleri


??1800 ler, Osmanlı’nın içine girdiği borç sarmalı öyle içinden çıkılmaz bir hal almıştı ki alınan borçlar eski borçları ödemeye bile yetmemekteydi. Alınan tüm borçların %44,56’sı eski borç ödemelerine harcanmıştır.
Bunun dışında %35,22’si emisyon ve komisyon giderlerine harcanmış sadece %7,59’u yatırım harcamalarına ayrılmıştır.

??Yani Osmanlı Devleti aldığı borçları, üretimini arttırarak kendini bu borç sarmalından kurtarabilecek yatırımlara harcamıyordu ama diğer yandan Dolmabahçe gibi görkemli sarayların ve yeni camilerin yapımına devam ediyordu. Günden güne sömürgeleşmesine rağmen, bu yeni görkemli yapılar sayesinde devletin itibarının arttığı sanılıyordu.

??Borç almak Osmanlı için artık bir alışkanlık haline gelmişti. Öyle ki sadrazam Keçecizade Fuat Paşa açıkça “Bu devlet istikrazsız (borçsuz) yaşayamaz.” demekteydi. Dünyada eşi görülmemiş şartlar sayesinde Osmanlı’ya borç vermenin çok kârlı olması rahatça borç alınacak birilerini bulmayı kolaylaştırıyordu. Ancak bu “mutluluk zinciri” 1870’li yılların ortalarında çıkan küresel kriz ile son buldu. Artık Osmanlı borç alacak birilerini bulamıyordu.

??20 Aralık 1881 yılında da Sultan II. Abdülhamid devletin iflasını içeren Muharrem Kararnamesi’ni ilan etti.
Muharrem Kararnamesi bir iflas ilanıydı, Osmanlı Devleti iflas ettiğini tüm Dünya’ya ilan etmiş, adeta “benden bu kadar artık bana ne yapıyorsanız yapın” demişti.
Nitekim Avrupalı alacaklıların temsilcileriyle birlikte hazırlanan kararnameyle Osmanlı’dan alacağı olan devletlerin temsilcilerinden oluşturulacak Düyûn-u Umûmiye İdaresi’nin kurulması ve Osmanlı’nın belli başlı gelir kalemlerine el koyması kabul edildi.

??İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Avusturya-Macaristan’ın birer temsilcisi, Galatalı bankerlerin iki temsilcisi ve bir Osmanlı temsilcisinden oluşan Düyûn-u Umûmiye yönetiminde Osmanlı temsilcisinin oy hakkı bulunmamaktaydı. Yani Osmanlı ülkesinin ekonomik yönetimini uluslararası bir kuruma bırakmış oluyor ama kurumun yönetiminde bir oy hakkı bile elde edemiyordu.

Mustafa Kemal ise daha yeni doğmuştu ve Lozan Antlaşması’na da 42 yıl vardı!

??Düyûn-u Umûmiye’de çalışan 8931 memur bulunuyordu aynı yıl Osmanlı maliyesindeki memur sayısı ise 5472 idi. Düyûn-u Umûmiye’nin belki de en korkunç ve Anadolu halkına kan kusturan birimi ise kendisine bağlı olarak kurulan Tütün Rejisi oldu.

??Tütün gelirleri tamamen Düyûn-u Umûmiye’nin elindeydi ve tütün üretimi, satımı gibi faaliyetleri daha kolay takip edebilmek için özel bir Reji kurmuştu.
Yöneticilerinin tamamı yabancılardan oluşan Reji’nin kendi kolluk gücü de vardı. Yani devletin içinde devletten bağımsız, Avrupalı yöneticilere bağlı bir polis gücü. Anadolu çiftçisinin ürününü Reji’den başkasına satması yasaktı ve Reji ne fiyat biçerse kabullenmek zorundaydı.

??Ufacık çocuklar Reji için tütün tarlalarında, sigara fabrikalarında zorla çalıştırıldı. Hayatta kalabilecek parayı kazanabilmek için ürününü Reji’den kaçırmaya çalışan köylüler ise Reji’nin kolcuları tarafından avlandı.
20 bin civarında köylünün Reji kolcuları tarafından öldürüldüğü düşünülmektedir. Ege yöresinde Halil Efe için söylenen Çökertme türküsündeki “Kolcular gelince Halil’im nerelere kaçalım. Teslim olmayalım Halil’im aman kurşun saçalım.” dizeleri işte bu halka kan kusturan Reji kolcularına karşı yazılmıştır.

??Düyûn-u Umûmiye, Lozan Antlaşması ile kaldırılmış, Tütün Rejisi ise 1925 yılında devletleştirilmiştir.

T.C. İnhisarlar İdaresi’nin yani yeni adıyla TEKEL’in kuruluşunun 20. yılı anısına ürettiği sigara paketlerinin üzerine “Dünü Unutma Bugünü İyi Anlarsın” yazması Cumhuriyet’in ve o yenilgi denilen Lozan’ın bu halkı nasıl bir zulümden kurtardığını hatırlatması içindi.

??Atatürk’ün emriyle Düyûn-u Umûmiye’nin merkez olarak kullandığı bugünkü İstanbul Erkek Lisesi’nin girişine o binanın eskiden Düyûn-u Umûmiye için kullanıldığını belirten bir tabela asılması da yine bu halkın geçmişini ve geçmişte çektiği zulmü, bu zulme seyirci kalan Osmanlı yönetimini gelecek nesillerin unutmaması içindi. Maalesef, “dedelerimizin mezar taşını okuyamıyoruz” diye ajitasyon yaparken bugün okuyabilecekleri alfabe ile o duvarda bulunan Düyûn-u Umûmiye tabelasını bile okumazlar.

KAYNAKLAR :
Doğan AVCIOĞLU, “Türkiye’nin Düzeni Dün-Bugün-Yarın, 1. Cilt”
Korkut BORATAV, “Türkiye İktisat Tarihi 1908-2009”
Niyazi BERKES, “Türkiye İktisat Tarihi”
Serkan TUNA (Doç. Dr.)’nın Ders Notları
Şerif MARDİN, “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e İktisadi Düşünce’nin Gelişmesi, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi Cilt 3”
***
REJİ İDARESİ VE DÜYUNU UMUMİYE HAKKINDA GENİŞ BİR ARAŞTIRMA Demi·r, Kenan . (2019). II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ OSMANLI BASININDA TÜTÜN TARIMI VE REJİ ŞİRKETİ . Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi , 22 (41) , 419-446 . DOI: 10.31795/baunsobed.580791


sonraki bilgi:      Türk Kadınları erkeklerinden ve yabancılardan dolayı örtünmezler, gizlenmezler

önceki bilgi:       Bir devlet başkanı elinde portakal tutuyor...

 
 

Bu sayfaya 127  defa bakıldı


Bu internet sitesi kar amacı gütmemektedir. Bu içeriğin siteden kaldırılmasını istiyorsanız alttaki butonu kullanarak içeriğin kaldırılması için istekte bulunabilirsiniz.