Bilgiler > Mehmet Akif'in Abdulhamit için yazdığı mısralar
Mehmet Akif'in Abdulhamit için yazdığı mısralar
...Mehmet Akif'in II.Abdülhamit'i...
Şu dizeler istiklal şairimiz Mehmet Akif'e ait:
“Gölgesinden bile korkup bağıran bir ödlek,
Otuz üç yıl bizi korkuttu şeriat diyerek,
Vahdeti muhlisiniz, elde asa çıktı herif,
Bir alay zabiti kestirdi. Sebep “şer-i şerif..."
Şu dizeler de Akif'in:
"Ortalık şöyle fena böyle müzebzep (bozuk) işler,
Ah o Yıldız'daki baykuş ölüvermezse eğer,
Çoktan beridir vardı, benim bir derdim,
Gideyim, zalimi ikaz edeyim, isterdim.
0, bizim cami uzaktır, gelemez, mani ne?
Giderim ben diyerek vardım onun camiine,
Kafes ardında hanımlar gibi saklıydı HAMİD,
Koca Şevketli! Hakikat bunu etmezdim ümid!
Belki kırk elli bin askerle sarılmış Yıldız,
O silahşörler, o al fesli herifler, sayısız,
Neye mal olmada seyret herifin bir namazı,
Sade altmış bin adam kaldı namazsız en azı,
Hele tebziri (israfı) aşan masrafı, dersen, sorma,
Gördüğüm maskaralık gitti de artık zoruma,"
Akif devam ediyor:
"Dedim ki: Bunca zamandır nedir bu gizlenmek?
Biraz da meydana çıksan da hasbihal etsek,
Adam mı, cin mi nesin? Yok ne bir gören ne eden
Ya çünkü saklanıyorsun, bucak bucak bizden,
Demek ki saklanıyorsun, demek ki korkudasın.
Ya çünkü korkan adamlar gerek ki saklansın."
Mehmet Akif, yüce bir tarihe sahip olan milletin geleceğini mahveden bir hükümdar olarak gördüğü Abdülhamid’i, "İstibdâd" adlı şiirinde bizzat tanık olduğu bir tutuklama
olayından hareketle "baskıcı", "zalim", "melun" bir sultan diye eleştirmiştir.
Şu dizeler Akif'e ait!
“Yıkıldın, gittin amma ey mülevves devr-i istibdat,
Bıraktın milletin kalbinde çıkmaz bir mülevves yâd!
…
Mefâhir bekleyen abadan evladı hacil ettin;
Ne âli kavm idik; hayfa ki sen geldin sefîl ettin;
Bütün ümmîd-i istikbali artık müstahîl ettin;
Rezil olduk… Sen ey kâbus-i huni, sen rezil ettin.
Hamiyyet gamz eden bir pâk alın her kimde gördünse,
“Bu bir cânî!” dedin sürdün, ya mahkûm eyledin hapse.
Müvekkel eyleyip câsûsu her vicdâna, her hisse,
Düşürdün milletin en kahraman evlâdını ye’se,
Ne mel'unsun ki rahmetler okuttun rûh-i İblîs’e!”
(Kaynak: M.Akif Ersoy, Safahat.)
***