Temelelektronik.info

Bilgiler > ekmek bulamayanın toplumdan zorla almaya kalkışmayışına şaşarım.



ekmek bulamayanın toplumdan zorla almaya kalkışmayışına şaşarım.

evinde ekmek bulamayanın toplumdan zorla almaya kalkışmayışına şaşarım.

ben bu sözü -kimin söylediğini belirtmeksizin- batı’da naklettiğimde, bazıları bunun proudhon’un sözü olduğunu sandılar. “bu ağırlıkta ve kesinlikte bir söz proudhon’un ne haddine?” diyordum. bazıları da “dostoyevski söylemiştir” diyorlardı. dostoyevski, “bir yerde bir adam öldürülmüşse, suça katılmayanların da eline kan bulaşmıştır” der. bu da bir bakıma doğrudur. fakat ebu zer’in ne dediğine dikkat edin! ebu zer’in bu sözü, bir dinin sözüdür, din adına konuştuğunu iddia eden bir din adamının değil! fransız ihtilâli’nden sonra söylenmiş, çeşitli etkilerin ürünü bir söz de değildir. fransız ihtilâli’nden çok önce, gıfar kabilesi’nin çevre şartları içinde söylenen bir sözdür. yoksulluğu doğuran, yoksulluğun doğmasına sebep olan kişilere karşı ayaklanılması, aç olan kişinin kendisini sömüren kişiye karşı ayaklanması değil, toplumdan hakkını zorla istemesi belirtiliyor. niçin topluma, herkese karşı? çünkü herkes bu toplumda yaşamaktadır. herkes sömürücü olmasa bile, bu toplumda yaşayan herkes, benim yoksul ve aç olmam dolayısı ile sorumludur… sömürücünün eylemine katılmış demektir…

bu sözün temsil ettiği dini, insanlığa ve halka karşı bu açıdan bakan bir dini, tarih boyunca yoksulluğu statüko haline getirmeye ve korumaya çalışan din ile aynı saymak ve aynı yargıyı vermek; insafsızlık, cehl-i mutlak, hem gülünecek, hem de ağlanacak bir durum değil midir?


Ebu Zer


sonraki bilgi:      Ali Şeriati'den Alintilar

önceki bilgi:       Pakistanlilarin sapik olmasi

 
 

Bu sayfaya 130  defa bakıldı


Bu internet sitesi kar amacı gütmemektedir. Bu içeriğin siteden kaldırılmasını istiyorsanız alttaki butonu kullanarak içeriğin kaldırılması için istekte bulunabilirsiniz.