Bilgiler > 2. Dünya savaşında Almanya'daki bir Türk Diplomat
2. Dünya savaşında Almanya'daki bir Türk Diplomat
1939 paris büyükelçisi behçet erkin’in hikayesi
1939’da ıı. dünya savaşı'nın başlamasından kısa bir süre sonra hastalıklı düşünce yapısına sahip adolf hitler yahudiler hakkındaki planlarını uygulamaya almıştı. ilhak edilen ülkelerdeki yahudiler tek tek fişleniyor, işyerleri kapatılıyor ve ağır işlerde çalışmaya zorlanıyorlardı. yahudiler toplumdan dışlanıyor, kamusal alanlara girmeleri yasaklanıyordu. işler zamanla daha da kötüleşti. itiraz edenler sokak aralarında öldürülüyordu. nazi soykırımı başlamıştı. tek tek öldürmenin maliyetli olduğunu düşünen naziler, avrupa’nın dört bir yanındaki yahudileri trenlerle toplama kamplarına götürmeye başlamıştı.
istiklal harbi kahramanlarından behçet erkin böyle bir ortamda, fransa’nın 1940’ta almanya tarafından işgal edilmesinden 1 yıl önce, 1939 yılında paris büyükelçisi olarak atandı. behçet erkin idealist ve doğru bildiği fikirleri sonuna kadar savunan bir bürokrattı. büyükelçi ülkesinde büyük bir savaş görmüş bir asker olarak savaşın gidişatını öngörebiliyordu. nazilerin yahudileri soykırıma tabi tuttuğunu gören büyükelçi, osmanlı zamanında türkiye’den fransa’ya göç etmiş türk yahudileri tespit ettirdi. daha sonra kendi anlatımıyla 20bine yakın türk yahudiye türk pasaportu düzenleyerek onları trenlerle türkiye’ye kaçırdı ve soykırımdan kurtardı. hatta notlarında kimi türk olmayan yahudiye birkaç kelime türkçe öğreterek onlara türk pasaportu tahsis ettiğini, kimisini de bizzat trene atlayıp kampa giderek kurtardığını anlatır.
torunu emir kıvırcık tarafından büyükelçi’nin notları türk tarih kurumundan tedarik edilerek “büyükelçi” ismiyle kitaplaştırılmış. bu bilgileri yıllar sonra ondan ediniyoruz. fransa’nın ilk sosyalist ve yahudi başbakanı (1936-37) leon blum da almanların işgali sırasında hapse gönderilirken oğlu nazi kampına konmuş. behçet erkin blum’un yardım istemesi üzerine diplomatik girişimlerle oğlunu kamptan kurtarmış. 1942 yılında teşekkür mektubu yazan (mektubun orijinali atatürk dil ve coğrafya fakültesinde sergilenmekteymiş) blum’un mektubunda şöyle deniliyor:
“sayın büyükelçi, sayın cumhurbaşkanı’ndan gelen güzel haberi bana iletme inceliğini göstermenizden dolayı en samimi teşekkürlerimi lütfen kabul ediniz. ama aynı zamanda sayın cumhurbaşkanı ismet inönü’ye de en derin şükran duygularımı iletmenizi özellikle sizden rica etmeme izin vermenizi dilerim. kendisine özel yaşam koşullarım konusunda yapmış olduğu hassas yardımdan dolayı borçluyum. memnuniyetimi daha da arttıran şey ise kendisinin bu dostane müdahalesinin sadece oğluma yarar getirmesi değil aynı zamanda oğlumla beraber kampta kalan diğer arkadaşlarına da yaramış olmasıdır. lütfen, sayın büyükelçi, en derin saygılarımı ve sıcak hislerimi kabul ediniz.”
almanlar 14 haziran 1940’ta paris’e girdiler. paris hasar görmesin diye fransız askerleri mukavemet göstermeden geri çekildi ve fransızlar kendi vatandaşları, kapı komşuları, arkadaşları yahudileri hiçbir direniş göstermeden nazilere teslim ettiler.
***