Temelelektronik.info

Bilgiler > Şili Diktatörü Pinochet'in Tedbir-i kıyafet yapması



Şili Diktatörü Pinochet'in Tedbir-i kıyafet yapması

şili diktatörü pinochet bir gün kılık değiştirip sinemaya gider. salondaki yerine oturur, kimse onu tanıyamamıştır.
derken ışıklar söner, film başlar. filmin bir sahnesinde pinochet’in görüntüsü perdeye gelir. tam o an;
sinemadaki tüm seyirciler ayağa kalkıp alkışlamaya başlar. hatta pinochet lehinde tezahuratlar yapmaya başlarlar.
durumdan çok memnun olan pinochet yayıldıkça yayılır koltuğa. keyfi yerinde büyük bir gururla perdeye bakmaktadır.
yanındaki adam pinochet’in kulağına eğilir: “arkadaşım salon sivil polis dolu. bu it için kendini astırmaya değmez, kalk sen de alkışla!



Pinochet Hayatı 

Yaşamı
1915'te Valparaíso'da dünyaya geldi. Baba tarafı 18. yüzyılda Şili'ye göç etmiş Fransız Breton asıllı bir ailedir. Annesi Avelina Ugarte Martínez ise Bask asıllıdır. 1933'te girdiği Santiago'daki askeri akademiyi 1936'da bitirdi. Bir Şili heyetiyle ABD'de kaldıktan sonra 1970'te tümgeneral oldu.

1973 Darbesi ve Başkanlığı
Ana madde: 1973 Şili Darbesi
1973'ün Ağustos ayında, darbeden 18 gün önce, bakan olan general Carlos Prats'ın yerine Salvador Allende tarafından Şili silahlı kuvvetler başkomutanlığına getirildi. Bunun üzerine askeri cuntanın başına geçti ve 11 Eylül 1973'te Başkan Allende'yi devirdi. Allende darbe sırasında askerlerin başkanlık sarayına düzenledikleri saldırı sırasında yaşamını kaybetti (Allende'nin ölüm nedeni kesinlik kazanamamıştır).

Yönetimi ele geçiren başında Pinochet'nin bulunduğu dört kişilik cunta bütün siyasi partilerin etkinliği durdurdu. Sosyalist muhalefete karşı acımasız ve kanlı bir kıyıma girişildi; darbenin ilk üç yılı içinde yaklaşık 130 bin kişi tutuklanırken, Pinochet'nin iktidarda kaldığı 17 yıllık dönemde yaklaşık 2.279 kişi siyasi nedenlerle öldürüldü, 1.000'den fazla insan "kayboldu", 30.000 civarında kişi işkence gördü ve sayısı birkaç bini bulan kişi sürgün edildi.[1][2]

Mart 1974'te anayasayı yürürlükten kaldıran cunta, belirsiz bir süre iktidarda kalacağını açıkladı. Haziran 1974'te cuntanın öteki üyelerini birer danışman konumuna indirerek bütün iktidarı kendi elinde topladı. Aralıkta da devlet başkanlığını üstlendi. Bir geçiş döneminin ardından 1970 öncesindeki statükoya dönüleceğini düşünerek darbeye destek veren ılımlı ve liberal çevrelerin beklentisi boşa çıkarıldı. Bu arada muhalefete yönelttiği sert baskı uygulamaları uluslararası kamuoyunda yoğun tepkilere yol açtı. Allende yönetiminin son savunma bakanı olan Orlando Letelier ise büyük olasılıkla onun emriyle Eylül 1976'da Washington D.C.'de öldürüldü.

Pinochet, Allende hükümetinin ekonomi politikalarına son vererek ekonomik alanda liberal bir çizgi izlemeye başladı. 1975 yılının ortalarından itibaren Pinochet kimi zaman “neo-liberal” kimi zaman “serbest piyasacı” olarak adlandırılan iktisadî reformları uygulamaya koydu. Bu amaçla, “Chicago’lu çocuklar” olarak bilinen ve Chicago Üniversitesi’nde Milton Friedman’ın fikirlerinin etkisi altında yetişmiş iktisatçılara danıştı. Ülke ekonomisini uluslararası rekabete açtı. Serbest girişime ve hür teşebbüse dayalı yeni ekonomik politikaların uygulandığı bu dönemde, çalışanların yanı sıra orta sınıfın ve alt kesimin yaşam düzeyi hızla iyileşmeye yüz tuttu. Kişi başına düşen milli gelir süratle yükseldi. Ağır dış borç yükünden kurtulan Şili, Dünya Ekonomi Tarihi için örnek oluşturacak şekilde enflasyonu sıfıra yaklaştırdı ve işssizlik sorununu çok büyük ölçüde çözdü. Ekonomik ultra-liberalizmin uygulandığı Pinochet dönemi, başka yönleri yanında siyasi liberalizm ve demokrasinin ekonomik liberalizmin doğal bir parçası ve uzantısı olduğu tezinin doğrulanması olarak da Dünya literatürüne girdi.[3]

Yeni anayasanın 1980'de, askeri rejimin sıkı denetimi altında düzenlenen halkoylamasında onaylanarak Mart 1981'de yürürlüğe girmesinin ardından da sekiz yıllık bir dönem için devlet başkanlığını üstlendi. Ayrıca ikinci kez seçilebilme hakkını saklı tuttu.

Pinochet yönetimine karşı zamanla güçlenen muhalefet, özellikle 1982-83 yıllarındaki ekonomik gerilemenin ardından açık eylemler düzenlemeye başladı. Demokrasiye daha kısa sürede dönmek istemiyle gerçekleştirilen bir dizi kitle gösterisi Pinochet'nin konumunu sarstı. Pinochet gittikçe genişleyen protesto eylemleri ve 1984'teki gerilla saldırılarının ardından sıkıyönetim ilan etti. Eylül 1986'daki bir suikast girişiminden ise yara almadan kurtuldu. Ocak 1987'de sıkıyönetimi kaldırarak siyasi partilerin kurulmasına izin verdi. Bir dönem daha iktidarda kalabilmek için halkoylamasına başvurduysa da seçmenlerin yüzde 54,6'sının hayır oyu vermesinin ardından iktidarı 1990'da sivillere devredeceğini duyurdu. 14 Aralık 1989'da yapılan seçimleri 17 siyasi partinin oluşturduğu Demokratik İttifak'ın adayı Hıristiyan Demokrat Patricio Aylwin, oyların yüzde 56'sını elde ederek kazandı. Pinochet, Alywin'in göreve başladığı 11 Mart 1990'da değin görevi sürdürdü. Genelkurmay başkanlığını ise 1998 yılına kadar sürdürdü. Ayrıca anayasaya yeni bir madde ekleterek, kendisine "hayat boyu senatör" olma hakkını tanıdı.

Başkanlık sonrası
1991 başında, Pinochet döneminde yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla silahlı kuvvetler hakkında soruşturma açıldı. Soruşturma sonuçları bazı yolsuzluklara Pinochet'nin aile üyelerinin de karıştığını gösteriyordu. Aynı yıl, Pinochet dönemindeki insan hakları ihlallerini soruşturmak için kurulan komisyon Başkan Aylwin'e kapsamlı bir reform sundu.

Ekim 1998'de bel fıtığı tedavisi için bulunduğu Londra'da, iktidarda olduğu dönemde İspanyol vatandaşlarının öldürülmesinden sorumlu tutularak, İspanya'nın suç duyurusunda bulunması üzerine tutuklandı. İspanya ayrıca Pinochet'nin iadesi için İngiliz hükümetine resmen başvuruda bulundu.[4] Yaklaşık 16 ay Londra'da ev hapsinde tutulduktan sonra Mart 2000'de, Britanya İçişleri Bakanı Jack Straw'un Pinochet’nin sağlık durumunun yargılanmaya elverişli olmadığı yolundaki raporu temel alarak ülkesine dönmesine izin vermesiyle Şili'ye döndü.

10 Aralık 2006'da Şili saatiyle 14:15'te askeri hastanede yaşamını kaybetti. Şili hükümetinin Pinochet için devlet töreni yapılmayacağına karar vermesi nedeniyle yalnızca askeri tören düzenlendi. Hükümet ayrıca ulusal yas ilan edilmesi yönündeki talepleri de reddetti. Naaşı vasiyeti üzerine yakılarak ailesine teslim edildi. Ailesi, saldırı ihtimali nedeniyle kendisi için mezar yaptırmadı. Silahlı kuvvetler de küllerinin herhangi bir askeri tesiste bulundurulmasına izin vermedi.


sonraki bilgi:      Asp.net Sayfa Arkaplan rengi değiştirme (bgcolor)

önceki bilgi:       Kopardınız beni. Selahattin Demirtaş Caps

 
 

Bu sayfaya 207  defa bakıldı


Bu internet sitesi kar amacı gütmemektedir. Bu içeriğin siteden kaldırılmasını istiyorsanız alttaki butonu kullanarak içeriğin kaldırılması için istekte bulunabilirsiniz.