Bilgiler > Körlerin Kamera Düzeneği ile Görebilmesi
Körlerin Kamera Düzeneği ile Görebilmesi
1960'lı yıllarda nörobilimci paul bach-y-rita, babasının geçirdiği inmeden sonra çok hızlı bir iyileşme göstermesi üzerine, beynin dinamik biçimde yeniden düzenlenme potansiyeline hayran kalıyor. ve görme engellileri yeniden görüşe kavuşturabilir miyim diye düşünmeye başlıyor.
düşüncesinin temelinde "beyin, bir duygunun yerine yenisini koyabilir mi?" sorusu var. bunun üzerine görme engelliler için dokunsal bir gösterim sunmaya karar veriyor.
kişinin alın bölgesine yerleştirilmiş bir video kameraya gelen video bilgisi, sırtta yer alan ve ufacık titreşimler veren bir dizgiye bilgi olacak şekilde dönüştürülüyor.
görme engelli deney katılımcıları bu görsel-dokunsal değişim gözlüklerini takıp bir hafta kadar ortalıkta dolaştıktan sonra, yeni bir ortamda yönlerini bulmada oldukça başarılı oluyorlar. sırtlarında hissettiklerini yön bilgisine çevirebiliyorlar. yani dokunsal girdiyi alıp, o sayede "görmeye" başlıyorlar. yeterince pratik yapıldıktan sonra bu dokunsal girdiler, çevrilmeye ihtiyaç duyan bilişsel bir bilmece olmanın ötesine geçerek dolaysız, direkt bir duyum haline geliyor. yani aslında görmeden görebiliyorlar, farklı bir biçimde görmeyi öğreniyorlar.
bu çalışmanın çıkış noktası, beynimiz kafatasının içinde mutlak bir karanlıkta olmasına rağmen bizim görebiliyor olmamız.
görme duyumuz farklı kablolardan geçen milyonlarca sinirsel uyarıyla taşınıyor. aslında beyin gerçekte hiçbir şey görmüyor. tek bildiği ona gelen bu küçük sinyaller. oysa biz buna rağmen dünyayı ışık ve renklerin bütün farklı dereceleri ve tonlarıyla algılıyoruz. beynimiz karanlıkta ama zihnimiz ışığı kurgulayabiliyor.
***